Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, MÜSİAD'ın "2024 Yılı Değerlendirmesi 2025 Yılı Beklentileri" programında yaptığı konuşmada, Türkiye ve dünya ekonomisi hakkında önemli değerlendirmelerde bulundu. Şimşek, küresel gelişmelerin Türkiye'nin jeopolitik önemini artıracağını ve bunun 2025'te daha belirgin hale geleceğini vurguladı. Bölgesel sorunların çözümünde Türkiye'nin lider rolünün süreceğini ve bu durumun uluslararası alanda takdirin artmasına yol açacağını belirtti. Küresel ekonomideki belirsizliklere rağmen, Avrupa Birliği ve yakın coğrafyada beklenen büyümenin, Türkiye'nin ihracatını ve ekonomik büyümesini destekleyeceğini ifade etti. Kısa vadede OVP'nin ve uygun finansal koşulların ekonomiye olumlu etki yapmasının beklendiğini de sözlerine ekledi. Petrol ve doğal gaz gibi emtia fiyatlarında ise önemli bir artış öngörülmüyor.

2025 Dünya Ekonomisi ve Türkiye

Şimşek, dünya ekonomisinde enflasyonun düşüş eğiliminde olduğunu, 2025'te ortalama %4,3'lere gerilemesinin beklendiğini belirtti. Gelişmiş ülkelerde bu oranın %2 civarında olması bekleniyor. Bu durum, Avrupa Merkez Bankası ve Amerikan Merkez Bankası'nın faiz oranlarını düşürmesine yol açabilir. Ancak uzun vadeli borçlanma faizlerinin şu anda yüksek seyrettiğini ve bunun belirsizliği yansıttığını da ekledi. ABD'deki seçim sonrası belirsizliğin azalmasının, uzun vadeli faiz oranlarına ilişkin daha net bir değerlendirme yapılmasını sağlayacağını ifade etti. Emtia fiyatlarında ise 2025'te önemli bir değişiklik öngörülmüyor. Jeopolitik gerginliklerdeki artışın ise finans piyasalarını sınırlı düzeyde etkileyeceğini düşünüyor.

Türkiye'nin Artan Jeopolitik Önemi

Türkiye'nin ihracatının büyük bir bölümünün Avrupa Birliği, Orta Doğu ve Kuzey Afrika'ya yapıldığını hatırlatan Şimşek, bu bölgelerde 2025'te beklenen büyümenin olumlu bir etki yaratacağını vurguladı. Türkiye'nin jeopolitik öneminin artmasıyla, bölgesel sorunların çözümünde oynayacağı lider rolü sayesinde uluslararası alanda daha fazla takdir göreceği öngörülüyor. Bu durum, Türkiye'nin ekonomik ve stratejik önemini daha da güçlendirecektir. Küresel gelişmelerin, Türkiye'nin artan jeopolitik önemini ortaya koyacağını ve bunun 2025 yılında daha da net bir şekilde görüleceğini belirtti.

Küresel Ticaretteki Değişimler ve Türkiye

Şimşek, küresel ticarette parçalanma ve korumacılığın arttığını, küresel borcun yüksek seviyelerde olduğunu ve dünya nüfusunun yaşlandığını vurguladı. Yapay zeka gibi yıkıcı teknolojiler ve iklim değişikliği gibi konuların da önemli sorunlar olduğunu dile getirdi. ABD ve Çin arasındaki jeostratejik rekabet nedeniyle küresel ticarette parçalanmanın yeni bir normal haline geldiğini söyledi. Küresel imalat sanayi üretiminin üssünün Çin'e kaydığını ve bu durumun yeni trendler doğuracağını belirtti. Dost ülkelerden tedariğin öneminin arttığını ve bu trendin devam edeceğini ifade etti. ABD'nin ticaret politikalarındaki belirsizliklerin Türkiye'yi sınırlı düzeyde etkileyeceğini, ancak Çin ihracat rotasındaki değişikliklerin dolaylı olarak önemli etkiler yaratabileceğini belirtti. ABD-Çin ekseninde yaşananların ticaret savaşlarını hızlandırabileceğini ve doların değerinin tüm dünyayı etkilediğini hatırlattı. Dolar bazlı ham madde ithalatı ve Avro bazlı ihracat nedeniyle paritedeki dalgalanmaların Türkiye'nin rekabet gücünü etkilediğini de sözlerine ekledi.